düşünüyorum demekki malım
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


düşünüyorum demekki malım
 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 BAKİ GAZELLERİNDEN SEÇMELER

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 358
Points : 908
Kayıt tarihi : 03/08/09

BAKİ GAZELLERİNDEN SEÇMELER Empty
MesajKonu: BAKİ GAZELLERİNDEN SEÇMELER   BAKİ GAZELLERİNDEN SEÇMELER I_icon_minitimePtsi Ağus. 03, 2009 6:06 pm

KADER İLE KADER ARASINDA...

Ferman-ı aşka can iledür inkiyadumuz
Hükm-i kazaya zerre kadar yok inadumuz
Baş eğmezüz edaniye dünya-yı dun içün
Allah'adur tevekülümüz i'timadumuz
Biz mükteka-yı zerkeş-i caha dayanmazuz
Hakk'un kemali lütfunadır istinadumuz
Zühd ü salaha eylemezüz iltica hele
Tutdı egerçi alem-i kevn-i fesadumuz
Meyden safa-yı batın-ı humdur garaz heman
Erbab-ı zahir anlayamazlar muradumuz
Minnet Huda'ya devlet-i dünya fena bulur
Baki kalur sahife-i alemde adumuz
GAZELİN AÇIKLAMASI

Aşkın fermanına boyun eğmekliğimiz ta candan ve yürektendir. Bu uğurda alın yazımıza karış zerre inadımız ve karşı koymamız söz konusu değildir.

Şu alçak dünyanın birtakım geçici menfaatleri uğruna aşağılık kimselere boyun eğmeyiz. Bu yolda bütün tevvekülümüz, bütün güvencimiz Allah'adır. O'nun hükmüne rıza gösteririz.

Biz geçip gidici mevkii ve makam ile edin,lmiş altın işlemeli yastıklara sırtımızı verip dayanmayız. Bütün dayanağız Cenabıhakk'ın noksansız ve sınırsız lütfunadır.

Hele sofuluk ve gözü kapalı dindarlığa asla sığınmayız. Velev fesadımız bütün mevcudat alemini tutmuş bile olsa!

Bizim içkiden anladığımız küpün içindeki safadadır. Her şeyi, gördükleri dış yüzüyle değerlendirip hüküm verenler, bizim meramımızı asla anlayamazlar.

Dünya devleti geçip gider ve yok olur ama Allah'a binlerce şükürler olsun ki, bizim adımız alemin sayfasında Baki kalır.


GÜZ YELLERİNİN SAVURDUĞU HAYALLER...


Nam u nişane kalmadı fasl-ı bahardan
Düşdi çemende berg-i dıraht i'tibardan

Eşcar-ı bağ hırka-ı tecride girdiler
Bad-ı hazan çemen el aldı çenardan

Her yaneden ayağına altun akup gelür
Eşcar-ı bağ himmet umar cuybardan

Sahn-ı çemende durma salınsun sabayıla
Azadedür nihal bugün berg ü bardan

Baki çemende hayli perişan imiş varak
Benzer ki bir şikayeti var rüzgardan

GAZELİN AÇIKLAMASI


Sonbahar erişti ve bahar mevsiminden ne ad ne de bir iz kaldı. Artık kırlarda, ağaç yaprakları da itibardan düştü.

Bahçenin ağaçları bir derviş gibi soyutlanmışlık hırkasına büründüler. Sonbahar rüzgarı, kırlarda çınardan el aldı.

Bağdaki ağaçlar ırmaktan bir alicenaplık ve iyilik ummaktalar. Bu yüzden olsa gerek ki tıpkı Kanuni devrindeki Osmanlı İmparatorluğu gibi her taraftan ayağına sarı yapraklara eş altın akıp gelmekte.

Fidan, bugün yaprak ve meyveden arınmış ağırlıklarını atmıştır. Artık sevgili gibi çimenliğin ortasında hafif esen yeller ile durmadan salınsın gezsin.

Ey Baki! Yaprak, kırlarda hayli perişan olmuş oradan oraya savrulmakta. Sanki rüzgardan veya zamandan bir şikayeti var gibi.


HUMA KUŞUNUN GÖLGESİ

Zülf-i siyahı saye-i perr-i Hüma imiş
İklim-i hüsne anun içiün padişa imiş
Bir secde ile kıldı ruh-i aftabı zer
Hak-i cenab-ı dost aceb kimya imiş
Avazayi bu aleme Davud gibi sal
Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş
Görmez cihanı gözlerimiz yarı görmese
Mir'at-ı hüsni var ise alem-nüma imiş
Zülfün esiri Baki-i biçare dostum
Bir mübtela-yı bend-i kemendi bela imiş

GAZELİN AÇIKLAMASI


Meğer o sevgilinin kara zülüfleri, Hüma kuşunun kanadının talih bağışlayan gölgesi imiş. Zaten bu yüzden de güzellik ülkesinin sultanı o imiş.

Sevgilinin avlusunun toprağı nasıl bir kimya imiş ki, güneş oraya bir secde etmekle hemen yanağı kıpkızıl bir altına dönüşüvermiş.

Avazen bu alemde Davut gibi çınlasın. Çünkü bu gök kubbede baki kalan ancak hoş bir seda imiş.

Sevgiliyi görmediğimiz vakit cihan gözümüze görünmezolur. Eğer Ayine-i Alem-nüma diye bir şey var ise, zannımızca o sevgilinin güzelliğinin aynasından ibaret imiş.

Sevdiceğim! Zülfüne bağıyla esir olan şu biçare Baki, bu haliyle meğer bir bela kemendinin yani senin zülfünün bağına tutulup kalmış da ondan kendini alamıyor.


YEDİ İKLİM DÖRT KÖŞE...

Lale-hadler kıldılar gülgeşt-i sahra semt semt
Bag u ragı gezdiler edüp temaşa semt semt
Aşık-ı didar-ı pakündür meğer kim cuylar
Cüst ü cu eyler seni ey serv-i bala semt semt
Leşker-i gam geldi dil şehrine kondı cevk cevk
Kopdı yir yir fitne vü aşub u gavga semt semt
Giryeden cuy-ı sirişküm su-be-su oldı revan
Yine Kulzüm gibi cuş itdi bu derya semt semt
Şi'r-i Baki seb'a-i iklime oldukça revan
Okınursa yeridür bu nazm-ı garra semt semt

GAZELİN AÇIKLAMASI


Lale yanaklılar, semt semt sahralarda gül seyrine çıktılar da bahçeleri ve bağları, kırları ve bayırları bölge bölge temaşa edip gezdiler.

Ey ulu serviler misali düzgün endamlı sevgili! Meğer ırmaklar senin pak yüzüne aşık olmuşlar da oradan oraya akarak taraf taraf seni arayıp sormaktalar.

Gam askerleri gelip bölük bölük, gönül şehrine kondular da yer yer fitneler kopup, semt semt kavga ve kargaşa zuhur etti.

Ağlamaktan, gözyaşımın kanlı ırmağı yer yer akmaya başladı ve sonuçta bu derya, yine Kızıldeniz gibi semt semt coşup taştı.

Baki'nin şiiri yedi iklime ulaştıkça bu parlak gazeli de semtten semte okunursa layıktır.

AŞK FENİNİ ÜSTADI

Naz ile aşıka kılmazsın dad
Hey ela gözlüm elinden feryad
Yürü ey servi-i ser-efraz yürü
Kad-i balana erişmez şimşad
Bulmasın kimse kusurum der isem
Eyleme kasr-ı cefayı bünyad
Hak-i rahın edeyin ahımla
Ruzigar içre gamınla berbad
Şi'r-i Baki'ye nazır olmaz hiç
Fenn-i aşk içre olupdur üstad

GAZELİN AÇIKLAMASI


Ey ela gözlü dilber! Naza kaptırmışsın kendini; aşığına acımıyorsun hiç; artı elinden feryat ki feryat!...

Ey başı yükseklerde servi; yürü var, ardıçlar senin boyuna erişebilemez, senin gibi salınamazlar.

Ey sevgili! Eğer ''Hiç kimse benim kusurumu bulamasın!'' diyorsan, eziyet sarayının inşasından vazgeç.

Bu çağ içinde ben, senin ayrılığının gamıyla ettiğim ahlar yüzünden, yolunun tozunu toprağını savurup duruyorum ya!...

Şu Baki'nin şiirlerine benzeyen şiir bulunamaz. Çünkü aşk ilminin üstadı şimdi odur.


BAHAR GELDİ, GÜL AÇILDI

Nevbahar oldı gelin azm-i gülistan edelim
Açalım gonca-i kalbi gül-i handan edelim
Komayup lale gibi elden ayağı bir dem
Mest olup gonca-sıfat çak-i giriban edelim
İçelim la'l-i müzabı saçalım cür'aları
Hak-i gülzarı bugün kan-ı Bedahşan edelim
Menzil-i ayş ü tarab hürrem ü abad olsun
Yakalım zerk u riya deyrini viran edelim
Okusun vasf-ı ruh-ı yar ile Baki şi'rin
Bülbül-i gülşeni mecliste gazelhan edelim.

GAZELİN AÇIKLAMASI


İlkbahar geldi! (Dostlarım!) Gelin gül bahçesine gidelim de gönül goncamızı açıp gülen (açılan) bir gül haline getirelim.

Lale gibi, elimizden ayağı (kadehi) bir dem koymayıp kendimizden geçerek sonra midali yakamızı ve (bağrımızı yırtıp) açalım.

Kırmızı la'l cevheri eriyiğine benzeyen şarabı içelim ve kadehin dibinde kalan son yudumu tortuyu toprağa serpelim. Böylece gül bahçesin toprağını yer yer oluşan kızıllıklarla bugün, bir Bedahşan maden ocağına çevirelim.

Gönüllerimizdeki iki yüzlülük ve döneklik yakıp viran edelim de yiyip- içme ve çalıp-eğlenme yurdu şen ve mamur olsun.

Gül bahçesinin bülbilünü meclisimize gazelhan edelim de bundan böyle sevgilinin yanağının özelliklerini konu alan Baki'nin bu şiirini okusun

KÜSMÜŞ BİZE CANAN...

Sözlemez küsmüş bize canane söylen söylesin
Neyledim ol yar-ı alişana söylen söylesin
Naz-ıla güftara gelmezse helak eyler beni
Ol cefa vü cevri bi-payana söylen söylesin
Derd-i aşkı gayrıdan sorma ne bilsin çekmeyen
Anı yine aşık-ı nalana söylen söylesin
Harı zahmından neler çektiğimi gülzarda
Bağban- bülbül-i giryana söylen söylesin
Bakiya dil durmasın güftara takad kalmadı
Vaktidir ol husrev-i devrana söylen söylesin

GAZELİN AÇIKLAMASI


Dostlarım! Sevgili bana küsmüş, konuşmuyor. Varın ona söyleyin de iki çift kelam etsin. Sorun bakalım! O şanı yüce sevgiliye ben ne yapmışım, konuşup bildirsin.

Nazlanması devam eder de söze başlamazsa beni helak edecek. Lütfen gidip o cefa ve eziyeti sonsuz olan sevgiliye, yalvarın da bu aşıkıyla barışıp konuşsun.

Aşk derdini başkalarından sormayın. Aşkı çekmeyen onun ne olduğunu ne bilsin? Siz onu yine inleyen aşığa sorun ki, size hepsini bir bir anlatıversin.

Gül bahçesinde diken yaralarından neler çektiğimi oranın bahçıvanı konumundaki inleyen bülbüle söyleyin, maceramı size sayıp döksün. Ey dostlarım! Baki'nin dil oynatıp söze mecalinin kalmadığını, varın o devran sultanı sevgiliye söyleyin ki, şimdi iki çift söz edip gönlünü almasının tam zamanıdır.


Logged
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://bbc2.yetkinforum.com
 
BAKİ GAZELLERİNDEN SEÇMELER
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» HALK EDEBİYATINDAN SEÇMELER
» Lale Devri'nin Ünlü Şairi Nedim'den Seçmeler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
düşünüyorum demekki malım :: Edebiyat :: DİVAN(KLASİK) TÜRK EDEBİYATI-
Buraya geçin: