Hayâli ârızın bağı gönülde gülizarımdır
Açıldı dağlar kim sînede evvem beharımdır
Güli ümmidim açılmaz açıldı soldu hep güller
Bu gülşende figandan bihaber ancak nigârımdır
Hikâyettir sana şerhi derunumdan değil şevka
Senin aşkınla yanmak tabemahşer iftiharımdır
Neden küstün bilir hep cürmün inkâr eylemez âşık
Sebep bu infiale naleî bî ihtiyarımdır
Salın ey nahli nâzım gel nolur bir kerre serv âsa
Sarayındır bu gönlüm ande eşkim cuyibarımdır
Emanet eyledim bir tahfecik ol şahı hubane
Gönül derler anın adına Leylâ yadigârımdır
Bana dildârın cefâsı hoş gelir
Nitekim gayre vefâsı hoş gelir
Derdi ile hoş geçer dil dilberin
Derd sanma kim devâsı hoş gelir
Zahm-ı peykânı kızıl güldür bana
Bülbülüm hâr-ı belâsı hoş gelir
Yâreme merhem durur çün zahm-ı dost
Cânıma tîr-i belâsı hoş gelir
Ey Muhibbî âleme şâh olmadan
Dilberin olmak gedâsı hoş gelir
Duymayın can ü gönül dostuma pinhan gideyim
Akl ü can bana nedir bidil ü bican gideyim
Cismde can gibidir gözde hayâli yârin
Nice bir gurbet ü firkatle perişan gideyim
Korı canımda da âşk odını yaktı alevi
Yanmak âşk ile beşaret bana üryan gideyim
İderim kat'ı taalluk çü bu can ü tenden
O güle bülbül-i can itmede efgan gideyim
Adile Kâ'be-i kulın ideyim şöyle tavaf
Arz ide ruyını dildarıma mihman gideyim
Bezm-i safâya sâgar-ı sahbâ gelür gider
Gûyâ ki cezr ü medd ile deryâ gelür gider
Açıldığın haber verir ağyara gül gibi
Dâim bize nesîm-i sebük-pâ gelür gider
Olmaz yine marîz-i mahabbet şifâ-pezîr
Rûy-i zemine bir dahi îsâ gelür gider
Sultân-ı gam nişîmen idelden derûnumu
Sahrâ-yi kalbe leşker-i sevda gelür gider
Bir gün demez o şûh ki âyâ muradı ne
Çokdan bu kûya Nâbi-i şeydâ gelür gider
Ol nedir kim üç birâder her zaman
Birbiri ardınca olmuşdur revân
Yılda bir kerre gelirler âleme
Makdemiyle kesb-i feyz eyler cihân
Kimseler görmüş değildir yüzlerin
İsmi vardır cismi amma ki nihân
Birisi oldu havaya münkalib
Birisi âb içre tuttu aşiyân
Gördü bulmuş her birisi yerlerin
Biri dahi eyledi hak-i mekân
Serleri üç pâları beş anların
Kıl tefekkür eyledim sana beyân
Zihî safa diyecek âlemin nesin gördük
Sitemden özge dahî hem-demin nesin gördük
Humarı derd-i ser ü neşvesi bükâ-engiz
Bu bezm-gâhda câm-ı Cem'in nesin gördük
Nişân-ı tîr-i sitem olduğundan özge meğer
Derûn-i sinede dâğ-ı gamın nesin gördük
Hemîşe hâl-i ruhun dâmeniyle setr eyler
Biz ol dü zülf-i ham-ender-hamın nesin gördük
Neşâtiyâ keder-i keşf-i râzdan gayrı
Akan bu dîde-i terden demin nesin gördük
Her seherde Kâbei kûyında estikçe nesim
Âşıka zülfi siyahından gelir anber şemim
Naveki müjgânı gönder sinei mecruhuma
Kûşei gamda dili mahzunuma olsun nedim
Kalim bu aşk ile yanmaktan ey meh ruzüşeb
Yok bana derdü elemden başka bir yârı kadîm
Şiddeti düzahla korkutma beni gel zahida
Aşkıma nisbet benim bir şey midir narı cahim
Kûşei cennet dahi olsa safayab olmayız
Aşk ile olduk hele külhan bucağında mukim
Zulmu çok ettin bugün Leylâ'ye ey şahı cihan
Ruzi mahşerde seninle eylesin bahsi azîm
Dimen Mecnûn'a fenn-i aşkı tekmîl itdi kâmildür
Benüm yanumda ol dîvâne bilmez nesne câhildür
Anunçün habs ider peykânunı dil ey kemân-ebrû
Ki ol bir kâfir-i bî-dîn elinden geldi bir dildür
Gönül uslu isen ol vâlih ü şeydâsı bir hûbun
Şu kim dîvânesidür bir perînün rind ü âkıldür
Dögünsem n'ola taşlarla bugün ol Yûsuf-i hüsnün
Kefine kim direm korsa terâzu-vâr mâildür
Hayâlî rûze-i gamda hilâle döndügi bu kim
Senün îd-i cemâlün görmedi ey mâh bir yıldur
Adû-yi zâg elinden bir tezerv-i şîve-kâr aldum
Dahi ben şâh-bâz-ı ışk olaldan bir şikâr aldum
Yine bürc-i bedenden cân sevincümden çıkayazdı
Nigârun gönline girdüm demürden bir hisar aldum
Sarub pehlûye tigun zahmuu şöyle safa sürdüm
Sanasın yanuma bir serv-kaamet gül-izâr aldum
Melâmet mülkini açdum ser-â-ser tîg-i ahumla
Bugün ben pâdişâh-ı mülki ıskam bir diyar aldum
Nukuud-ı sabr ü dil virdüm metâ-ı derdine yârun
Görenler Zâti'yâ canlar virür bir yadigâr aldum
Kare bahtım ne elemdir bir vefa niste düştü
İncinir ten cism-i canım bir cefa niste düştü
Şem-i hicranlardayım dil an be an hasret ruza
Kare zülfün aldı canım esefa niste düştü
Gülşenimde gül dererken gül verirdim gül diye
Gülü verdim gülü verdi can şifa niste düştü
Bağda bir gül hem dikendim hem sulayan gülüm yar
Pak-i sinem var iken gitti esfa niste düştü
An be an saftı can saftı hey dest-i hasma sunar mey
Nazik-i güzinim gönlüm bahş-i sefa niste düştü
Suz olur canım akar kanım ne sitem ey ki can
Halk-ı alem güler oynar ten enfa niste düştü
Dem-be-dem seyl-âb-veş esk-i revânum çağlar
Döğünüb taşlarla ağlar hâlüme ırmağlar
Görinen dağlar başında ebr ü bârân sanmanuz
Dağlar saçın çözüb ben hasta içün ağlar
Sînemün ta'lîm-hânesihe at gel tîrüni
Ey kemân-ebrû senünçün tablalardur dağlar
Cân çıkardı mahbes-i tenden kemend-i hecr ile
Lîk zencîr-i ümîd-i vasl-ı dil-ber bağlar
Zâti'yâ Ferhâd içün dağlarda feryâd eyledüm
İşidüb feryâdumı göğsin geçürdi dağlar