Paranı ver, gönlünü ver, selam ver, canını ver ama SIRRINI VERME!
Günlerini say, servetini say, büyüklerini say ama YERİNDE SAYMA!
Eşini beğen, işini beğen, aşını beğen ama KENDİNİ BEĞENME!
Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama hiçbir zaman BOŞ VERME!
Hedefe koş, cihada koş, yardıma koş ama ORTAK KOŞMA!
Fidan büyüt, garip doyur, çocuk besle ama KİN BESLEME!
Satıcı ol, alıcı ol, kalıcı ol ama BÖLÜCÜ OLMA!
Davet et, hayret et, affet, tevbe et ama İHANET ETME!
Okumaktan zarar gelmez oku ama LANET OKUMA!
Elini aç, gözünü aç, kapını aç ama AĞZINI AÇMA!
Zulmü devir, nefsini devir ama ÇAM DEVİRME!
Ev al, araba al, abdest al ama BEDDUA ALMA!
Rakibini geç, sınıfını geç ama GÜLÜP GEÇME!
Yaklaş, konuş, tanış ama UZAKLAŞMA!
Seslen, uslan ama YASLANMA!
Doğrul, devril ama EĞİLME!
İtil, atıl ama SATILMA!
Ey müslüman, edep nedir? diye sorarsan bil ki edep,ancak her edepsizin edepsizliğine
sabır ve tahammül etmektedir.Kimi, falan adamın huyu kötü, tabiatı fena diye şikayet eder görürsen,
bil ki, bu şikayetçinin huyu kötüdür;kötüdür ki o kötü huylunun kötülüğünü söylüyor!
Çünkü iyi huylu, kötü huylulara, fena tabiatlılara tahammül eden, onların kötülüğünü söylemeyen kişidir.
İnsan, gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir.
Göz ise ancak dostu görene denir.
Dün geçti gitti. Dün gibi, dünün sözü de geçti.
Bugün yepyeni bir söz söylemek gerek.
Aşk, davaya benzer. Cefa çekmek de şahide.
Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki